BU KADAR YAZABİLDİM

Bir cihan yıkıldı, bir güneş söndü;
Tanrılar ağlasın, kullar ağlasın.
Dünya yıldızsız bir geceye döndü;
Yakınlar ağlasın, eller ağlasın.
        Cihana öyle bir fert gelmemişti;
        O geldi cihanın seyri değişti,
        O gitti, Allah'ım, o ne gidişti,
        Adıyla can bulan diller ağlasın.
Onsuz bu cihanı, göremez gözler;
Boşuna gelmesin baharlar, güzler;
Onun benzerini getiremezler:
Asırlar devirler, yıllar ağlasın.
        Mateme çevrilsin bütün duygular;
        Ağlamak haline dönsün arzular;
        Gözyaşı halinde çağlasın sular;
        Onsuz yeşermeyen dallar ağlasın.
Sanki her taraf boş, her taraf ıssız;
Sanki bütün varlık kaldı yapyalnız;
Tabiat yaşar mı böyle ışıksız;
Onsuz kızarmayan güller ağlasın.
        Varlık dolmuş onun gür sevgisiyle,
        Sanki can vermişti eşyaya bile.
        En büyük acıyla gelerek dile
        Ona hasret kalan yollar ağlasın.
Neşeden kalmamış bir yerde eser,
Tabiat sanki bu matemle inler;
Birer mavi göze çevrilip yer yer
Denizler ağlasın, göller ağlasın.
        Ay ışıksız kalsın yıldızlar sönsün;
        Rüzgâr hıçkırarak dursun, dövünsün
        Çağlayanlar sussun, yasla düşünsün,
        Irmaklar ağlasın, seller ağlasın.
Başını taşlara vursun Sakarya;
Gediz, Kızılırmak yansın Ata'ya;
Bu acıyla yalnız bu sular mı ya
Volga'lar, Tuna'lar Nil'ler ağlasın
        Gökler güneşiyle, dağlar karıyle;
        Denizler köpürdü dalgarıyle
        Yurdumun yemyeşil ovalarıyle
        Birlikte, stepler, çöller ağlasın.
Şimdi yaşlı gözler bir pınar gibi,
Yaslı gönüllere dünya dar gibi
Güneşi kapayan bulutlar gibi
Resmini örten o tüller ağlasın.
        Sade sema değil, dağ, deniz değil
        Karalar bağlayan ülkemiz değil
        Bu en büyük kayba sade biz değil.
        Bütün âlem, bütün iller ağlasın.

Sami N. ÖZERDİM